Bir gece de doğdum, bir ömürde ölemedim. Her gün yeni bir başlangıç dedim eskisini bitiremedim...

22 Eylül 2012 Cumartesi

Değişim....

Değişime o kadar ihtiyacım var ki derken, sonunda o gücü kendimde bulabiliyorum. Tabii değişimi yapabilmek için günümü gerçekten çok iyi programlamam gerekecek. Kendime katmak istediklerimin yanı sıra oğluma da katmak istediklerim olacağı için zaman çok önemli. Hele ki benim kadar yoğun çalışma programı olan , kendine ayırabileceği zamanı  olmadığını düşünen bir birey için ne kadar önemli siz düşünün.

Peki siz şimdi bu kadar zamansızlıktan yakınan biri ihtiyacı olan o zamanı nasıl ve nereden bulacak diye sorabilirsiniz. Ben kendime bu soruyu sorduktan sonra ilk yaptığım şey hayatımı gözden geçirdim ve atıl zamanlarımı ve eylemlerimi fark edip programlamak oldu.

Öncelik ile her sabah kalktığım saatten bir saat önce kalkmakla başladım ve her gün daha geç yatmakla devam ettim. Bu süreç bana çocuğumun uyuduğu bir zaman diliminde 3 saat zaman yaratmama sebep oldu. bu süreci de dizilerle değerlendirmek yerine yapmak istediklerimle değerlendirdim. Dizi hiç mi izlemiyorum tabii ki de izliyorum ama en azından bir saatimi en az kendi ihtiyaçlarıma yönelik yapıyorum. 

Evrim dersimize giren dekanımız bize 5 saatten fazla uyursanız aslında hep uyursunuz demişti. Henüz 5 saat uykuyu kendime yetiremiyorum fakat başarı öykülerini okuduğum her insanın minimum uyku maksimum zaman prensibine sahip olduğunu fark ettiğimden beri amacımı günde 5 saat uykuyla mutlu olmak.

Başarımı zaman içinde hep beraber göreceğiz yada başarısızlığımı.:)))

Bir kere hayatıma Gitar ve Yogayı sokmakla en doğru kararı verdiğimi biliyorum. Yoga benim bu değişime hem bedenen hem ruhsal olarak hazırlanmamı ve hayatımda eksik, yanlış yada zor giden hususları da  kendi zihnim içinde çözmeme sebep oluyor. Gitar ise kendime olan güvenimi ve yaratma sürecimi tetikliyor.

Hafta da bir gün yoga yapmanın bana sağladığı faydanın yanı sıra dolaylı olarak eşime sağladığı fayda inanılmaz. Yaz döneminde ara verdiğim yoganın bana ne kadar iyi geldiğini gözlemleyip yokluğunda ne büyük bir ihtiyaç olduğunu eşim bile fark etti :)) 

Yogayı ilk arkadaşlarım bana tavsiye ettiklerinde onlara çok itimat etmemiştim. Fakat çok zorlu bir dönemeden geçerken onlara çok direnemedim ve başladım. İnanın o ilk yoga seansına gittiğimde kültür fizik hareketlerinin denge koordinasyonları olarak görsem de ders bittiğinde içimdeki çocukça neşe ve huzurun tarifini sadece çocukken evde yada dışarıda oynarken ki anılarımla bağdaştırmıştım. Bu benim arayıp da bulamadığım bir hazineydi. Sanırım bir çok kişi için öyle:))) Ama sonunda bulmuştum ve bırakmaya hiç niyetim de yok inanın.

Gitar ise bir gençlik hevesi olarak kalmak üzereyken hayır ben bunu başarabilirim diyerek kendimi ifade etme biçimim oldu:)))))

Bu seneki hedefim iyi gitarımla iyi müzik çalabilmek ve akıcı bir şekilde ingilizce konuşmak. 

ve bu hedeflerime ulaşırken yoga hep benimle olacak. Sizlere de tavsiye ederim, tavsiyelerinizi de beklerim:)))

Sevgiyle kalın