İlk haftayı kazasız belasız
atlattık gibi duruyor. Çarşamba günü ikinci
randevusu mevcut eşimin. O kullandığı ilaçların ağırlığında sersem gibi,
evdeyken genel olarak uyumayı seçiyor. Bende bu ara kendimi iyileştirmek için
uğraşıyorum. Çünkü şunu daha da iyi anladım ki, kişi iyi olduğunda her şey zaten
iyi oluyor.
Hafta sonu dışarıya yürümek için çıkacağını
söylediğinde eşim oğlumun bende geleceğim demesiyle, iki kişilik bir yürüyüş
planlandı. Bende bu plana dahil olmayı arzu ederken baş başa çıkmak
istediklerini söylediler. Buna inanılmaz derece de bozuldum. Bozulmamam gerekirdi elbet biliyorum lakin bunu kabul
edemedim. Ve dozajı düşük sitemlerimin olmasını da engelleyemedim haliyle. Off
ne zor bir şey Allah’ım.
Ne yaparsınız işte en nihayetinde
bir kadın ve insanım ve özel olmak istiyorum. Ama Pazar günü bunu pek
hissettiğimi söyleyemeyeceğim. Arada bir saatliğine bir arkadaşımın yanına
kahve içmek için kaçmamın dışında nefes alınacak bir ortamım pek yoktu. Üstelik
eşim bu nefes arasına bile bozulmaktan geri durmadı desem yeri. Bir söz
söylememiş olsa da hissettirdiği tam olarak buydu.
Her şeyi ben yapıyormuşum gibi
hissediyorum. Mutsuzum hala çünkü korkuyorum,her şeyin her an başa sarma
ihtimali beni yiyip bitiriyor. Bundan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum.
Allahtan etrafımda çok iyi
dostlarım var. Onlar ve donanımları bana zaman zaman ışık olup yol gösteriyor. Bu
akşam bir dostumun bana nefes yapacak olması bu şanslarımdan biri. “Transformal
nefes” ismi verilen bu uygulama da hedef kısaca nefes ile dönüşüm sağlanması.
Daha henüz yaptırmadığım için nasıl bir şey olduğu hususunda bir bilgi
veremeyeceğim, lakin yarın mutlaka size de yaşadıklarımdan mutlaka bahsedeceğim.
Şifa olması dileğimle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder